‘Katılım’ yerine ‘Ilinti’ Ekonomimizi ve İşyerini İyileştirebilir
- Paul Constant, Civic Ventures’ta bir yazar ve “Pitchfork Economics” podcast’inin ortak sunucusudur.
- Profesör John A. ile görüştü. UC Berkeley’in Ötekileştirme ve Ilinti Enstitüsü’nden powell.
- Powell, “ilinti”in iktisat politikasında “içerme” şeklinde terimlerden daha çok ağırlık taşıdığını söylüyor.
- Bu bir görüş sütunudur. İfade edilen düşünceler yazara aittir.
Amerikalıların tek bir ulusta beraber yaşamayı tanımlamak için kullandıkları dil zaman içinde değişti. “Hoşgörü” 1960’lardan 1990’lara kadar moda bir kelimeydi, sadece yazar Kavita Das’ın 2020 yazındaki ırksal hesaplaşma esnasında belirttiği şeklinde, “Hoşgörü hakkaten canlı ve adil bir Amerikan toplumu için ezici bir hedeftir” ve birlikteliğin bir acı bulunduğunu öne sürüyor ya da katlanmak için savaşım etmek.
21. yüzyılın büyük bir bölümünde, ekonomistlerden politikacılara ve CEO’lara kadar nerede ise hepimiz, bunun yerine işyerinde ve topluluklarda “çeşitlilik” ve “kapsayıcılık”ın öneminden bahsetti. Sadece hoşgörü şeklinde, çeşitlilik terimi de, Das’ın söylediği şeklinde, “değişik deneyimlere ve bakış açılarına haiz kişilerin salt varlığından memnun olmamız” icap ettiğini basitçe ileri sürdü. Başka bir deyişle, odada yalnız baskın olmayan bakış açılarına haiz olmak amaçtır – sadece bu odalardaki kurallar ve toplumsal düzenler, gücü elinde tutan gruplar tarafınca sahiplenilebilir ve büyük seviyede denetim edilebilir.
john a. California Berkeley Üniversitesi’nde profesör ve okulun Ötekiler ve Ilinti Enstitüsü’nün müdürü olan Powell, değişik ırklardan ve geçmişlerden gelen insanları sivil ve ekonomik hayata dahil etmenin önemini açıklamak için başka bir kelime kullanıyor: “ilinti.” Son olarak bölümde Powell, “Dirgen Ekonomisi”nden bu zihniyete geçmenin daha eşit ve adil bir cemiyet yaratmaya iyi mi destek olacağını deklare etti.
Powell, “Dünya büyük seviyede, bazı grupların tam insan olmadığı düşünülerek örgütleniyor” dedi. Bu ötekileştirme, bir grubun diğeri üstünde egemenlik iddiasında olmasına, alt grubu sömürmesine ve marjinalize etmesine olanak tanır. ABD tarihinde, Yerli Amerikalılardan toprak çalınması, kölelik ve hanımefendilerin ve göçmenlerin boyun eğdirilmesi ile bunu yeniden yeniden gördük.
Powell, “Bir parti verirsem hepiniz davetlisiniz, fakat bu benim müziğim, dostlarım, benim yemeğim” dedi ve dünyanın şu anda kapsayıcılığa iyi mi baktığına inandığını deklare etti. “Mobilyalarla uğraşma – iyi zaman geçir ve sonrasında git.”
Ilinti, aksine, “benim partim değil. Bu senin partin değil. Bu bizim partimiz” anlamına gelirdi.
Ekonomik terimlerle, Powell ABD’deki yoksulluğu “yalnız araç-gereç eksikliği” değil, “ilinti eksikliği” olarak tanımladı. Temsilci Paul Ryan şeklinde neoliberal fikir liderleri, ekonominin iş ve refah yaratan minik bir “yapımcı” alt grubu tarafınca desteklendiğini öne sürerek ötekileştirme tekniğini uzun süredir benimserken, Ryan’ın 2010’daki bir konuşmasında tahminine nazaran Amerikalıların çoğunluğu – %60, tahminine nazaran – ekonomiye hiçbir katkısı olmayan ve bunun yerine seçkin bir azınlığın verimliliğini sömüren “alıcılar”dır. (2016’da yapmış olduğu bir konuşmada Ryan, “Yapanlar ve alanlar” ideolojisinden açıkça vazgeçerek “Yanıldığımı fark ettim. ‘Alanlar’, yoksulluk tuzağına düşmüş, kendileriyle ilgilenmeye çalışan bekar bir anneye iyi mi atıfta bulunulmayacağını kabul etti. Onun ailesi.”)
Powell, “Neoliberalizm ve küreselleşmenin vaadi, ekonomiyi büyütmemiz ve her insanın daha iyi durumda olmasıydı” dedi. 1970’lerden bu yana ekonominin büyüklüğü, iyi mi saydığınıza bağlı olarak, üç yada dört kat daha büyük olduğundan, bunun yarısı görünüşte doğruydu.”
Powell, “Fakat Elon Musk değilseniz, insanoğlu üç ya da dört kat daha iyi durumda değiller” diye ekledi.
Powell, ötekinin ötekileştirilmesi ve kriminalize edilmesiyle savaşım etmek için “iktisat açısından, sıhhat açısından, okullar açısından, sivil katılım açısından, para açısından aidiyetin” teşvik edilmesi icap ettiğini söylemiş oldu. Aidiyeti teşvik eden politikaların, hedefi salt katılımdan ortak sahipliğe değiştirerek çeşitlilik politikalarından değişik olacağını da sözlerine ekledi.
Mesela, her insanın güvenli, sürdürülebilir ve uygun fiyatlı konutlara erişimini sağlayacak evrensel sıhhat ve konut garantileri, her insanın eşit paya haiz olduğundan uzun süredir devam eden politikalardır. Ayrıca, iştirakçilerin belirli istihdam yada gelir düzeylerini müdafaasını yada öteki gelir testi gerekliliklerini karşılamasını gerektiren politikalar değildir. Mevzuatı araştırmak için birkaç kolay soruya dayalı kolay bir koklama testi düşlemek oldukça kolaydır: Siyaset hakkaten evrensel mi? Siyaset, hakları azaltılmış bir alt grubu cezalandırıyor mu? Siyaset, statükocu iyelik ve güç fikirlerini pekiştiriyor mu?
Görevli yönetişimin etrafındaki dil devamlı değişiyor. İnsanların deneyimleri değiştikçe ve sohbete daha çok insan katıldıkça, ekonomimizde, hükümetimizde ve hukuk sistemlerimizde kimin neyi, niçin aldığına dair daha net bir fotoğraf geliştiriyoruz. Powell’ın ve Ötekiler ve Ilinti Enstitüsü’ndeki düzinelerce kişinin yapmış olduğu emek harcama, yalnızca çeşitliliği ve içermeyi teşvik etmenin artık kafi olmadığını gösteriyor – bir hükümetin hakkaten özgür ve müreffeh olması için her insanın bir iyelik hissesine ihtiyacı var.
Yoruma kapalı.