Son Dakika… Özgür Özel, Erdoğan'a sunulan dosyayı açıkladı: “Bunu ilk kez söylüyorum…” – Son Dakika Siyasi Haber

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Habertürk'te katıldığı programda açıklamalarda bulunuyor.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“MAĞDURLARIN SESİNİ DUYURACAĞIZ”

“Kuşkusuz yeni dönem başladı. Mücadelenin en çetin geçeceği dönem bu dönemdir. İsmi açıklanmayan öğretmenleri, görüşme mağdurlarını ve programa karşı çıkan herkesi İstanbul Saraçhane'de bir gösteriye davet ettik. 26 Mayıs'ta Ankara'da en düşük tutarın 10 bin lira olduğu Tandoğan Meydanı'nda emeklilerle bir toplantı yaptık. Emekli maaşlarımıza isyan edeceğimiz bir gösterinin duyurusunu yaptık. Bu tür gösterilerin hızla azalacağını söyledik. Onlara karşı büyük bir gösteri yaparak bugüne kadar sesini duyuramayan halkın sesi olacağız. Ama bu mücadele sadece sokaklarda mücadele etmekle sınırlı değil, örneğin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin müzakere tarafı da var. Bize hain, terörist işbirlikçisi dediler, biz de 31 Mart akşamı saat 21.00'de canlarımıza şükürler olsun dedik, TRT hiçbir şey yayınlamadı, parası için reklamlarımızı yayınlamadı. AA haberimizi kaynağında sansürledi. Saat 21.00'de “Seçim sonuçları lehimize, sandıktan vazgeçilmemeli, TRT için sürpriz olur” dedim.

“El sıkışmayan parti lideri yok”

Bu olaydan üç gün sonra Gazze'de bir TRT muhabiri bacağını kaybetti, TRT genel müdürünü aradım, “Yapabileceğimiz bir şey var mı?” diye sordum. Devlet kurumu olan gazeteci yaralanınca geçmiş olsun diye telefona çıkıyorum ve aynı zamanda TRT'ye karşı da mücadele ediyorum. Siyaset kinle yapılmaz. “Yumuşatma”, “normalleşme” kelimesini sevmiyorum. Geçen gün Sayın Bahçeli'yi ziyaret ettim. Gazeteler bunun 7 yıl aradan sonra ilk temas olduğunu yazdı. Böyle bir şey olmaz. 22 yıl aradan sonra ikinci kez bir araya geldikleri belirtildi. Bu doğru değil. Pazarlık edeceğiz, taleplerimizi sıralayacağız, eğer karşılanırsa ve teşekkür alamazsak tepkimizi göstereceğiz. Gerçek demokrasilerde el sıkışmayan lider yoktur. Kısa süreli gerginlikler yaşanabilir. Yıllarca sürecek kırgınlıklar olmayacak. AP ve CHP liderleri el sıkışmadı, darbeciler ellerini ovuşturdu, bunu görmek lazım. CHP, kiminle görüşeceğini, ne soracağını bilen, gerektiğinde uyaran, yönlendiren, eleştiren, gerektiğinde teşekkür eden çağdaş bir politika uygulamalıdır.

“DEVLETLE VE MİLLETLE YARIŞTILAR”

Geçen ay devletle ilgili iki şey söyledim. Devlet ve millet yarışırsa millet kazanır. Bu seçimde birileri devleti milletle karşı karşıya getirdi. Bazıları, ana muhalefet reklamlarının TRT'de yayınlanmasını engelleyerek, AA'da kaynağında sansürleyerek, kendi partilerini kendi çıkarları için kullanarak devletin desteğini aldılar. AKP'nin devlet partisine dönüşmesine karşıydık. Zaman zaman hatalar yaptık. Türkler devletlerini seviyorlar, ben de öyle. Durumunun onun hakkında kötü konuşmasına izin vermiyor. Ama biri devleti siyaset için kullanırsa, milleti yönetmeye kalkarsa kaybeder.

“İLK ZİYARETİMİ KKTC'YE YAPTIM”

10 yaşındayken Bornova Anadolu Lisesi'nde ücretsiz devlet bursuyla okudum. Annem ve babam emekli öğretmen. Mahsülüme giren her lokma devlet kervanından ya da devlet maaşından geliyordu. Devlet geleneği başka bir şeydir. CHP devleti kuran ve kurumsallaştıran partidir. Bu kuruma çok büyük katkıları oldu. Devletin bazı geleneklerinden vazgeçilmemeli. Seçimler bitti, başkan olarak kongreden ayrıldım. İlk ziyaretimi Kıbrıs'a yaptım. Aslında yaptım. Yurt dışına gidecekseniz önce Kıbrıs'a gidin. Öncelikle Meclis Başkanı'na, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a ve CTP'ye gittim.

“AZERBAYCAN'DAN RANDEVU İSTEDİM”

Daha sonra Azerbaycan'da bir randevu istedim. İkinci ziyaretimiz Azerbaycan'a. Önümüzdeki günlerde Azerbaycan'a bir ziyaret planlıyoruz. Sayın Aliyev, mektubumuzu milletvekilimiz aracılığıyla aldığını ve en kısa zamanda bizimle görüşmek istediğini söyledi. Azerbaycan'la ilişkileri kötü olan hiçbir ana muhalefet partisi yok. Orada en büyük suç bizde, en küçüğü Azerbaycan'da. Bir yanlışlık varsa düzeltilmesi gerekir. Üçüncüsü Bosna Hersek'e gittim. Aliya İzzetbegoviç'in mezarını ziyaret ettim. Alman Sosyal Demokratlarına gittim. Sosyalist Enternasyonal'in başkan yardımcılığına seçildim. Ama önce Kıbrıs ve Azerbaycan. İnsanlar sizi bu eyaleti yönetmeye hazır bir parti olarak görmek istiyor.

“ERDOĞAN'A DOSYA GÖNDERDİM”

Geçmişte parti yetkililerinden biri olduğum için bunu özeleştiri olarak kabul edebilirsiniz. Devlet geleneği dediğim şeye yönelik değil. Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmemizde ilk defa şunu söyleyeceğim, yurt dışı temaslarımız hakkında bilgi verdim. Filistin için sol ve sosyalist partilere yazdığım mektuplar, SPD'ye yaptığım konuşmalar ve bunların Türkçe versiyonları Cumhurbaşkanına teslim ettiğim dosyalar arasında mevcut. Yurt dışına çıkmadan önce Dışişleri Bakanlığı'ndan brifing almam gerekiyor. O ülkeyle işbirliğimiz hangi noktada, sorunlar neler? Benden ne umuyorsun? Katılmadığım bir husus varsa bunu söylerim. Ortak faydalarda birleşmeliyiz. “Kıbrıs meselesinde nerede durduğumuzu bilemeyiz.”

DETAYLAR YAKINDA…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir